4 Ocak 2011 Salı

umut

parmakların arasından kayan saçlar gibi
ne kadar uzun olsa da
sonunun geleceğini bilmek gibi...

yalanlar söyledik  birbirimize
halbuki
umut mirasıydı hepimizin.

sonra yeni umutlar bağladık kıyılara
tarihlerini usulca fısıldayıverdik rüzgara
adını unutma dercesine..

kimi yarına dairdi kimi yıllara meydan okuyacaktı
günü geldikçe
salıverdik kıyıdan.

çocuğunu okula gönderen anne gibi
bakakaldık
çoğu zaman bakakalmaktı belki de yapılabilecek en güzel şey

sonra
birden sis bastı ortalığı
beklemek düştü bize..
sonsuz zamansız
rahatsız edici bekleyişler...

önce adlar, tarihler
sonra umutlar
yok oldu..
sonrasında ise
umutların dili lâl oldu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder