kimse için ucuz kahramanlık yapmamayı,
çoğu zaman aslında bunu kimsenin önemsemediğini,
yel değirmenine savaş açarken,
neleri kaybedebileceğimi;
kimseyi sevmek zorunda olmadığımı,
aynı şeylerden hoşlanan kişilerin çoğu zaman iki iyi arkadaştan fazlası olamayacağını,
beklentilerimi büyüttükçe,
hayal kırıklıklarımı da aynı oranda büyüttüğümü;
empatinin yalan olduğunu,
insanların sadece çok renkli tek boyutlu gözlüklere sahip olduğunu,
belki de
akıllara asla ulaşamayacağımı;
dünyanın ne kadar kalabalık olduğunu,
ne kadar çok insanla aynı dili konuştuğumu,
buna rağmen hala anlaşamadığımızı;
her kayıpta,
her vazgeçişte,
biraz daha kendime yakınlaşmayı,
hepsine rağmen mutlu olabilmeyi öğrendim.
belki de sadece kendimi kandırdım...
"ataol behramoğlu' na saygıyla:)"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder