nasıl bi güven duygusu ki bu; hayatı boyunca gerek sistem gerekse dünya tarafından hızlı bir bireyselleşmeye itilen insan, kendinden başka birine umarsızca güvenip, sırtını yaslayabiliyor. ya da senin düşünemediğini düşünerek senin yarım iken bütün olmanı sağlayıveriyor...
gözlerin gördüğünden fazlasını görebilen... inatla ağızdan çıkan "iyiyim ki ben" sözcüklerinin yabancılara yönelik bir maske ama içten içe bir nida olduğunu tek bakışıyla anlatabilen...
bunu diyebilen birini bulmak hem sanıldığından kolay, hem de sanıldığından çok daha zor.. çünkü insanların yüzlerine bakarken odaklanmamız gereken şeyler, ne yazık ki biz farkında olmadan yanlış yönde evrildi.
ve yine biz fark etmeden o kadar uzağa düştük ki, temelde "güven" aramak çocuksu(!) bi hayal olarak kaldı bazılarının gözünde.. "güven" ise içi bomboş bi sosyal etki anlayışıyla dolduruldu.
sanırım bugünlerde ikisi de pek bi eş değer...
işte tam da böyle düşünürken, göz göze geldiğinde yüzünden çok başka şeyleri görebildiğini hissediyorsan; aslında birazcık da içine baktığını hissediyorsan ama itiraf edemiyorsan, emin ol yalnız değilsin.. bu tek taraflı olamayacak kadar güzel bir şey çünkü... tam bunu düşünürken meraklı bir göz de o anda tüm çıplaklığıyla içini görebilmesinin heyecanını yaşıyor.
mutlu ol... gözlerine baktığında bunları hissettiğin insan fark etmeden senin hayatının bi yerine çoktan kayıtlandı.
ister sevgili, ister en yakın arkadaş olarak...